Karanlık? Switch Mode

100 Yıllık Döngü – 038

Bütün bölümler içeride100 Yıllık Döngü (Novel)
A+ A-

 

Kaichen başıyla onayladı. Julius şansına şükretti. Umarım, bu berbat şeyi Kontes’e yedirmeyi bırakırdı. Şimdi ise hedef, Kaichen’in kendi başına yapabileceği, tadı o siyahımsı şeye benzemeyen basit bir lapa yapmaktı.

 

“Bu arada, Kontes’in nesi var?” diye sordu Julius. Kontes aynı bir ceset gibi çelimsiz ve zayıf görünüyordu. Bunun tek nedeni Kaichen’in iğrenç lapası olmayabilirdi.

 

“Bağımlılığından kurtulmaya çalışıyor.”

 

“Ne tür bir bağımlılık?”

 

“Alkol bağımlılığı.”

 

Julius iç çekti ve şakaklarına bastırdı. Kadına karşı hissettiği sempatiden vazgeçmek istiyordu. Aklının bir köşesinde sarayına dönmek vardı. “Sen ve Kontes…. Bunu bana bilerek mi yapıyorsunuz?”

 

“Onun alkolik olduğunu biliyordun,” dedi Kaichen savunmasında.

 

“Bu doğru, ama… durumu o kadar ciddi miydi?”

 

Kaichen kaşlarını çatarak, “Evet. Tuhaf. İçmeye başladığından bu yana taş çatlasa iki yıldan biraz fazla olmuştur. Sadece on yıldan uzun süredir bağımlı olanların böyle bir durumdan muzdarip olduğunu gördüm. İki yıldır alkolikken, bu kadar ciddi semptomlar geliştirmek mümkün mü?” diye sıraladı.

 

Julius bunun kulağa çok acıklı geldiğini düşündü fakat Kaichen’in sert ve kararlı yüzüne bakınca, bunu yüksek sesle söylememenin daha iyi olacağı kararına vardı. Ancak eğer haklıysa…

 

“Bu, Kontes’in bağımlılık semptomlarının hızlandırıldığı anlamına gelebilir mi? Belki büyüyle?”

 

“Büyük olasılıkla. O iyileştikten sonra… bu konuyu araştırmayı planlıyorum.”

 

“Yasak büyüyü kullananlar, Momalhaut kuvvetleri olmalı,” diye önerdi Julius. “Belki de onu aracı olarak seçtiler ve bir alkoliğe dönüştürmek için uyuşturucu kullandılar. Ama neden?”

 

“Emin değilim…” dedi Kaichen, derin düşüncelere dalmış bir halde. “Belki de bunun için güçlü bir sebepleri vardı.”

 

Eğer Kaichen’in söyledikleri doğruysa, Kontes Alshine’ın Momalhaut’la bir ilişkisi olmayabilirdi, en azından isteyerek. Julius çenesini sıvazladı, düşünüyordu. Kaichen’e bir bakış attı. Julius, Kaichen’in yüzünün sabit ve soğuk olduğunu gördü, ancak arkadaşını tanıyordu. Arkadaşı bu bilgi karşısında endişelenmiş ve çelişkiye düşmüştü. Julius gülümsedi.

 

“Yani, sadece açıklığa kavuşturmak için soruyorum… gerçekten ondan intikam almak gibi bir niyetin yok muydu?”

 

Kaichen sessiz kaldı. “Onun alkolizm yüzünden mahvolduğunu görmek, en azından benim için, ferahlatıcıydı,” dedi Julius, “Belki senin için de öyledir? Ancak buna kendi iradesi değil de birinin komplosu neden olduysa, karmaşık hissediyor olmalısın.”

 

“Bunun benimle bir ilgisi yok. Ferahlatıcı değil… karmaşık da hissetmiyorum,” dedi soğukkanlılıkla, fakat cevap verirken biraz duraksamıştı. Kaichen’i bu halde gören Julius, ziyaret ettiğine memnun oldu.

 

“Hım,” dedi Julius, “Onunla yaşamaktan hoşlanıyor gibiydin.”

 

“Böyle konuşma.”

 

“Neden? Bunu umursamadığını söylememiş miydin?”

 

Julius onun ne kadar çelişkili durduğunu görünce daha fazla dalga geçmemeye karar verdi. “Kendine gelmesini istiyorum. Onunla düzgün bir konuşma yapmalıyım,” dedi Julius.

 

Gel gör ki, bu dileği gerçekleşemedi. Kontes Alshine o gün uyanmadı ve Julius’un hava kararmaya başladığında sarayına geri dönmekten başka seçeneği yoktu. En azından yenebilecek bir yulaf lapası yapabilmesi için Kaichen’e basit bir tarif öğretmişti. Julius, kadınla çok yakında tanışacağından emindi.

 

“Ekselansları! Cidden! Yapılacak o kadar çok şey var ki!” dedi Bart. “Nerelerdeydiniz?”

 

“Hiçbir yerde Bart, hiçbir yerde,” dedi Julius sinsi bir gülümsemeyle, “Yalnızca bir hayat kurtardım ve geri döndüm.”

 

***

 

Kaichen’in cömertçe ‘lapa’ dediği o berbat, siyah, iğrenç şeyi yedikten sonra kendime gelmem tam on günümü aldı. Bilimcim yerinde değilken ne oldu bilmiyorum ancak o bok gibi siyah lapa birdenbire değişmişti.

 

Daha hoş görünüyordu ve tadı da daha güzeldi. Bu iğrenç şeye karşı bağışıklık kazanmış ve onu farklı bir şekilde mi görüyordum, yoksa tamamen ayrı bir tarif miydi bilmiyordum lakin kesinlikle bir önceki kadar tiksindirici hissettirmiyordu. Ayrıca, bilincimi kaybetmeme de neden olmamıştı.

 

Bu yeni lapanın etkisi mükemmeldi. Birkaç gün daha özel yeni lapayı yemiş ve biraz kilo almıştım! Artık ceset gibi görünmüyordum. Normal bir insan gibiydim. Tadı hâlâ berbat, ama kesinlikle besleyici ve yenilebilir hissettiriyor. Mükemmel bir durumda olduğum söylenemezdi fakat Kaichen’in bakıcılığı sayesinde günlük hayatıma dönmem mümkün olmuştu. Yalnız olsaydım, şimdiye ölmüştüm. Ama bu garipti. Dahlia, orijinal romanda, alkolik olarak yaşamış ve aniden bir kazada ölmüştü.

 

Orijinalde semptomları hiç betimlenmemişti. Yalnızca iki yıldır alkolik olduğu, sonrasında Kaichen’in araştırma konusu olarak büyü kulesinde kapana kısıldığı, delirdiği ve öldüğü söyleniyordu. Kitapta ‘deli’ bir kadın olduğu dışında başka hiçbir şeyden bahsedilmiyordu. Alay ettim. Her zaman olduğu gibi!

 

Buradaki olaylar orijinal romana göre gitmiyordu. Her şeyden önce deli olup çıkmadığım için akış zaten bozulmuştu. Ve orijinal romanın aksine, zaman büyüsünde yüz yıl geçirmiştim. Kaichen’e göre, Acrab’ı kurtarmaya geldiğinde daha bir gün olmamıştı. Demem o ki, olay örgüsünün orijinal romandan büyük ölçüde farklı ilerlemesi ve bu bedenin ciddi semptomlardan muzdarip olması çok garipti. Zaman dilimleri uyuşmuyordu.

 

Hiçbir site ile ortak bir şey yapmıyoruz emek hırsızlarına prim vermeyin ve serilerimizi yalnızca orijinal sitemiz mangacim.com dan okuyun....

Etiketler: Novel oku 100 Yıllık Döngü – 038, novel 100 Yıllık Döngü – 038, read 100 Yıllık Döngü – 038 online, 100 Yıllık Döngü – 038 chapter, 100 Yıllık Döngü – 038 high quality, 100 Yıllık Döngü – 038 light novel, ,

Yorum