Karanlık? Switch Mode

100 Yıllık Döngü – 051

Bütün bölümler içeride100 Yıllık Döngü (Novel)
A+ A-

 

Nihayetinde, her şey onun beğenisini kazanmaya bağlıydı. Onunla bir ilişki kurmak istememiştim, fakat Kaichen’le birlikte olduğum için o ilişki çoktan kurulmuştu bile. Bu yüzden, ana karakterin gözüne girmek için elimden geldiğince çabalamak zorundaydım.

 

“Hımm.” İç çekerek gözlerimi kapattım. Kaichen’e kıyasla, Julius’a karşı soğuktum. Julius’a neden bu kadar soğuk davrandığımı sordum kendime, ancak bir cevaba dahi yaklaşamamıştım.

 

“Ondan hoşlanmıyorum işte!” Kendi kendime bağırıp masum yastığıma vurdum. Ona soğuk davranmam, Kaichen’i ziyaret etmeyeceği anlamına gelmiyordu gerçi. Ona daha fazla biftek vermeliydim.

 

Yatağa uzanıp battaniyelere ve yastıklara boşu boşuna vurarak, kendimi gözden geçirdim. Ana karaktere yapmam ve yapmamam gereken şeyler hakkında hayıflanırken kapının tıklatıldığını duydum.

 

Evde kapımı çalabilecek tek bir kişi olduğunu bildiğimden irkildim. Kaichen. Her şey üzerine endişemin ve ıstırabımın nedeni de oydu. Çoğu zaman Julius’a karşı soğuk ve sinirli olmasına rağmen Kaichen’in Julius için her şeyi yapacağını biliyordum. İç çektim.

 

Kapının tıklatıldığını duyunca yatağımdan kalkıp kapıyı açtım. Yavaşça açmaya niyetlenmiştim, ancak en ufak bir baskıyla kapı uçarak açılıverdi. Muhtemelen Kaichen bunu tahmin etmişti çünkü kapıdan bir adım geri çekilmişti.

 

Soğuk gözleriyle bana bakıyordu. Çok uzun boyluydu, haliyle beni görmesi için başını yere eğmesi gerekti. Büyücülerin bol ve rahat kıyafetlerinden giymişti. Buz gibi ve soğuk yüz ifadesinin aksine, altın rengi gözlerinden sıcaklık yayılıyordu. Lanet olsun…

 

Eninde sonunda bu adam benim için Julius’tan daha önemli bir konuma gelmişti. Asıl önemli kişi ana karakter olduğu için Julius olmalıydı, Kaichen ise yalnızca bir dayanak noktası… fakat…

 

Ağzımın kenarları yukarı kalktı. Kaichen’i görünce gülümsemeden edemedim.“Öğretmenim! Sabahın köründe sizi buraya getiren nedir? Acıktınız mı?”

 

“Zaman büyüsü ile aracının arasındaki bağlantıyı, ve büyünün tanımını buldum.”

 

“Ne?”

 

“Şimdiden unuttun mu?”

 

“Ah.”

 

Kaichen’in kaşları hafifçe seğirdi. Gülümsememi saklamadan kapıya yaslanıp başımı salladım. Buraya geleli iki ay olmuştu bile. Burada bulunmaktaki amacımı anımsadım. Kaichen’in çalışma konusu olarak gelmiştim. Yaşadığım semptomlar, tüm olan bitenler derken bu tamamen aklımdan çıkmış…

 

Açıklamış olmasına şaşırmıştım. Orijinal romanda Kaichen, deli Dahlia yüzünden bunu çözmekte zorlanmıştı. Fakat ben deli değildim, bu yüzden çözmesi daha kolay olmuştur.

 

“Ne de olsa, Öğretmenim harika biri!”

 

“Eğer biri yasak büyünün aracısı haline gelirse, genellikle hayatta kalamıyor. Ta ki sana kadar. Sen bir istisnasın. Bir insan nasıl bu kadar gamsız olabilir? Bunu bile unutmuşsun.” Gözleri bana baktı, kızgınlık dolulardı.

 

Gülümsedim. “Sizin yetkin bir öğrenciniz olduğumdan?”

 

“Saçmalık,” dedi ve uzaklaştı. Odamın kapısını kapattım ve onu takip ettim. Araştırma odasına defalarca gitmiştim. Her yere saçılmış parşömenler ve kitaplarla doluydu, oturacak yer yoktu.

 

O kadar düzensizdi ki, gerçekten misofobisi olup olmadığından şüpheliydim. Ancak sanırım eşyaların dağınık olmasıyla ilgili değil, yalnızca kirli olmalarıyla ilgili bir sorunu vardı. Hiçbir yerdetek bir toz zerresi göremiyordum. Odadaki eski eşyalar bile tertemizdi. Onları her gün temizlediğini fark etmiştim. Ya da belki üzerlerinde temizlik büyüsü kullanıyordur.

 

Burada bulunduğum süre zarfında öğrendiğim bir şey vardı. Misofobi dışında, Kaichen’i rahatsız eden o kadar çok şey vardı ki… Hem lezzetli yemekler yemek istiyor, hem de yemek pişirmek istemiyordu. Soğuk kalpli, kayıtsız bir insandı veya öyleymiş gibi davranıyordu, fakat duygusal bir tarafı olduğuna emindim.

 

Evi keşfederken şunları da öğrendim. Göletteki iki ördeğin, evin yanındaki gölete girip orayı kendilerine ev edinen yaban ördekleri olduğunu sanıyordum. Fakat onlar Kaichen’in evcil hayvanlarıymış, ve onlara o bakıyormuş. Benim için keşfedilmesi şaşırtıcı bir şeydi. Bunu zor yoldan öğrenmiştim. Konuşma şu şekilde geçti:

 

“Öğretmenim, gölette iki ördek var. Akşam yemeğinde ördek füme ister misiniz?”

 

“Deli misin sen?”

 

“Ne? Ördek eti yiyemiyor musunuz?”

 

“Onlara dokunmayı aklından bile geçirme! Onlar benim evlatlarım.”

 

Sanki bir katilmişim gibi bana suçlayıcı bir şekilde bakması, beni gerçekten çok şaşırtmış ve utandırmıştı. Bunun ardından sabahları göletteki ördekleri beslemeye başlamıştım. Ayrıca Kaichen’in büyüsünün etki alanının yalnızca evin içiyle sınırlı değil, dışarıda da belli bir bölgeyi içeriyor olduğunu öğrenmiştim. Açıkçası, etrafta hiç ördek kakası görmediğimde bunun farkına varmıştım. Görünürde ne ördek kakası ne de kokusu vardı. Bu gerçeğe ve hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığına minnettarlık ve hayret duyarken, bunun ne büyük bir mana israfı olduğunu düşünmeden de edememiştim.

 

Hiçbir site ile ortak bir şey yapmıyoruz emek hırsızlarına prim vermeyin ve serilerimizi yalnızca orijinal sitemiz mangacim.com dan okuyun....

Etiketler: Novel oku 100 Yıllık Döngü – 051, novel 100 Yıllık Döngü – 051, read 100 Yıllık Döngü – 051 online, 100 Yıllık Döngü – 051 chapter, 100 Yıllık Döngü – 051 high quality, 100 Yıllık Döngü – 051 light novel, ,

Yorum